This is a sample guest message. Register a free account today to become a member! Once signed in, you'll be able to participate on this site by adding your own topics and posts, as well as connect with other members through your own private inbox!
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Vaktin varsa gel bir şeyler içelim.
Oturup konuşalım.
Ben Cemal Süreya’yı anlatayım, sen sıkıl.
Vaktin varsa gel hayatı anlayalım.
Obama şimdi ne yapıyordur lan acaba..? diyelim...
Ben gözlerine bakayım, sen utan.
Vaktin varsa Mısır’a gidelim. Şöyle iki rekat isyan edelim
Ben bir şeyler...
Bir kar yağsın istiyorum; Tüm kötülüklerin üstüne..
Hiç biri kalmasın yeryüzünde.. Bembeyaz olsun her taraf..
Ve yeşermesin bir daha, Sonsuza kadar....
Bir yağmur yağsın istiyorum; Tüm yüreklere..
Bütün kötülükleri temizlesin.. Tertemiz olsun köşe bucak..
Kalmasın bir damla kin, haset...
Annemi aradım dün.
Telefonla.
Vefatından sonra kapatmadık, sesini son kez oradan duyduğum hattını...
Koparmıyorum bağlantıyı.
Arıyorum aklıma düştüğünde.
Uzuuun uzun çaldırıyorum.
Açmıyorsa, komşudadır mutlaka.
Veya markete filan gitmiştir.
Alışamadı çünkü şu cep telefonu denilen alete, sabit...
Sürekli meşguldum o kadar sene
Seninle doyasıya oynayamadım.
Sen beni çağırdın gel ayna diye,
Ben bir türlü zaman ayıramadım.
Giydirdim,doyurdum, seni kolladım,
Sadece bunları yeterli sandım,
Bana oyuncağını getirdiğinde,
Ben seniçoğu kez, başımdan savdım.
Yatağa yatırır seni okşardım...
Doğrudur yıldırımın düştüğü, yağdığı
yağmurun,
Bulutların rüzgarla sökün ettiği.
Ama savaş öyle değil, savaş rüzgarla
gelmez;
Onu bulup getiren insanlardır.
Duman tüten topraktan bahar boyunca,
Dökülüp yükselir birden gökyüzü.
Ama barış ağaç değil, ot değil ki
yeşersin:
Sen istersen olur barış...
Kış kadınlarının zamanı geliyor.
Yaz mevsiminin şımarıklığına, ne yapsa ayak uyduramayan kadınların.
Yağmur başladığında, niyeyse aklına şarkılar gelen kadınların.
Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim,
Sorun...
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlamaYarım saat erkene kurulsun saatin.Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..Pencereni aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin...Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin...Geceden hazır olsun, yarın ne...
Ne zaman çabuk öfkelenen birini görsem, aklıma beyninin küçük olduğu düşüncesi gelir, gülerim:
Küçük çaydanlık çabuk kaynar!
Her şey beyinde başlar
Çabuk kaynamamanız dileğimle:)))
Önde zeytin ağaçları arkasında yar
Sene 1946
Mevsim
Sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim.
Yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim.
Yar yar!..Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni...
Kalabalıkların içinde hiç yalnız hissettiğiniz oldu mu?
Ya insanların sizi anlamadığını düşündüğünüz?
Bir başkasını memnun etmek uğruna istemeden bazı şeyleri yaptınız mı?
Bu sorulardan herhangi birine olumlu cevap verdiyseniz, hayatınızı çarkın içinde koşuşturarak geçiştiriyorsunuz demektir...
BEN KADINIM…
Gururun olurum bazen. Hiç ummadığın zamanda zekâmla şaşırtır, yine beklemediğin bir anda aptalı oynayarak hayretler içerisinde bırakırım seni. Farklı özelliklerimle yaşamına renk katarım. Biraz gizemli, biraz tutkulu. Bazen de isteyerek aptal...
BEN KADINIM…
Çok güçlüyüm. Dört bir...
Hadi canım biraz uzakta oynayın demek istediklerim var benim..
İnatçı ruhlarına hayran kaldiklarim var sanki birşey basariyormuscasina..
Haa bide değer vermeyibilmeyenler var sanki dünya onlar etrafinda dönüyormuşcasina..
Unutmadan bide takmiyomuscasina hayatini sürdürmeye calisirken sana...
1. “Sevmek, güzel birinde aşkı aramak değil, o kişide bilmediğin bir zamanın, beklenmedik bir anında kendini bulmaktır.”
2. “Yeni bir adım atmak ve yeni bir söz söylemek, insanların en korktuğu şeylerdir.”
3. “Acı çekmek, büyük bir zekaya ve duyarlı bir yüreğe sahip kişiler için her zaman...
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz...
Şehirde yaşayan birçok kimse bilmez Ardıç Ağacı’nı. Belki sadece adını duymuştur. Görse tanımaz bile. Aslında ne kadar da bilinmesi gerektiğini de bilmezler. Ovalardan dağların en yüksek, soğuğun, karın, fırtınanın en şiddetli olduğu yerlerde nasıl da heybetli durduğunu. Sanki bizlere...
Dert bitmeyince,
Bildiğin çektiğine yetmeyince,
Düşmanında kendini yakalayınca,
Bir daha kin gütmeyince,
Dil yetmeyince, göz görmeyince, gönül hissetmeyince,
Kırılınca camdan kalp, dönüp yalnızlığa kitlenince,
İşte o zaman şarkı söylemek lazım avaz avaz..:))
Duydum ki öylece bırakıp gitmişsin kendini
Vazgeçmişsin bütün ümitlerin güzelliğinden
Yeni birşey aramanın ve bulmanın sevincinden
Artık bitti diyorsan unuttuğun birşeyler var
Hala Mavi gökyüzü bak hala çok güzelsin
Ve sakin bir rüzgarda dinleniyor dalgalar
Hayatın anlamını yanlış çözmüş...