This is a sample guest message. Register a free account today to become a member! Once signed in, you'll be able to participate on this site by adding your own topics and posts, as well as connect with other members through your own private inbox!
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Bir kadın çiziyorum bu gece
İnce uzun parmaklı
Elleri Hint kınalı
Gözleri sürmeli
Gülüşü alaylı
Kalbini çizmek zorunda değilim Allah’tan
Dışı havalı
İçi derin yaralı
A.E.ÖZAĞAÇ
KURAL 1: “Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler.”
KURAL 2: “Yaşanmış olan her ne ise, sadece...
“Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan,
Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık.
Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan
Bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık.”
Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
Sevgim acıyor
Biz giz dolu bir şey yaşadık
Onlar da orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
Bir sevinç sanarak
En başta mutsuzluk elbet
Kasaba meyhanesi gibi
Kahkahası gün ışığına vurup da
Ötede...
Cansız saçlarınız için bebek pudrası kullanın. Pudra, saçınızdaki fazla yağı alacak ve saç tellerinizi daha kalın
gösterecektir.
Limon suyunu saç derinize ovarak uygulayın ve 15-20 dk bekletin. Daha sonra durulayın. Bu sayede kepeklerinizden arınacaksınız.
Odaya sinen sigara kokusuna...
Yahu kadın!
Ben seni darmadağın seviyorum.
Nedir bu derlitoplu olacağım derdi?
Saçın dağınıkmış
Üstün başın berbatmış
Yüzün gözlerin yorgunmuş
Bunlardan bana ne?
Geceler boyu yüzüme gözüme bulaşan başkası sanki!
Ben seni benim dağınıklığıma karışasın diye sevdim.
Hangi ağacın bir diğerine...
“Kuşlar vardır, cana benzer havalarda;
Soğuksa kar, baharsa yaprak;
Bir başına büyür toprakta ömrümüz,
Güneşle yeşil elleriyle çıplak;
Nefeslerle sürüp giden yaşamamız
Bir su kenarına gelir durur;
Ekmekten, şaraptan öte nimetler vardır;
Yürünmez öyle hep, bazen susulur.”
Kırmızı bir kuştur soluğum
Kumral göklerinde saçlarının
Seni kucağıma alıyorum
Tarifsiz uzuyor bacakların
Kırmızı bir at oluyor soluğum
Yüzünün yanmasından anlıyorum
Yoksuluz gecelerimiz çok kısa
Dört nala sevişmek lazım ...
Cemal SÜREYYA
Yaşadığım süre boyunca hep merhametimin arkasından yürüdüm, beklentilerimi arkada bıraktım. Kimseden bir şey beklemedim, doğrusu bu sanıyordum çünkü. Yaşadıklarımı yaşayamadıklarımı içimde sakladım, sustum bastırdım olsun dedim insanlık bende kalsın.
Kendimden özür diliyorum.
Kendimden özür...
Bir küçük kızım var!
Güldü mü; kurur birer birer gül bahçeleri kıskançlıktan.
Ağladı mı; kahrolur en yetenekli midyeler
dökülüyor diye inciler gözpınarlarından.
Bir dünya dolusu insanı sığdırmış minicik yüreğine,
Sevgi güneşli bir deniz gibi şavkır gözlerinde.
Ama bir küçük çelişkisi var...