This is a sample guest message. Register a free account today to become a member! Once signed in, you'll be able to participate on this site by adding your own topics and posts, as well as connect with other members through your own private inbox!
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Bu gönül yorgunluğu,hiç bir yorgunluğa benzemiyor.
Umduklarını bulamadıktan,
Ve bulduklarını hak etmedikten sonra,
İnsan artık yanına hiç kimseyi istemiyor…
Sonra ;
Çekildim bir kenara.
Seyrettim olup,biteni.
Baktım,kimde ben,ne kadarım ?
Kim bende,ne kadar kalmış diye ?
Ve ;
Geçen ömrüme bir damla göz yaşı akıttım.
Yarısı adanmışlıkla geçmiş,
Diğer yarısı,aldanış diye…!
Nice acılar misafir oldu,
Nice kırgınlıklar yaşadı bu yürek !
Nice yangınlar, nice fırtınalar atlattı !
Yarınları hayal edemeyecek kadar üzgün,
Yeni başlangıç yapamayacak kadar yorgunum şimdi.
Hayat seni,
Sevmediğinle seviştirir,
Sevdiğinle savaştırır.
Kalbinin sahibi ile değil,
Mecburiyetin izniyle evlenirsin.
Gönlünün hayır dediğine evet der dilin.
Ömrünün geri kalanını,
Aynı evde, aynı odada, aynı masada, aynı yatakta,
Ama sana dünyalar kadar uzak olan biriyle yaşarsın.
Kalbini...
Nasıl mı yaşıyorum?
Bu da mı sorun! Yaşıyorum ya siz ona bakın !..
Gençken bir şiirimde, "İş doğmakta değil!" demiştim, "Gelmişken yaşamakta!"...Çare yok,
Tüm acılara direneceksin önce
Daha çok,
Acınmalara direneceksin, iki,
Yokluğa, yoksunluğa… Üüüç !...
Güler yüz göstermeyeceksin
Yüzüne...
Mutfak kadının her şeyidir
Çaydanlıkta neşesini kaynatır
Yemeğini karıştırırken ağlar
Tuzu fazla gelirse elinin ayarı deģildir o. Göz yaşıdır
Çiceklerle renklerle döşer her yerini
Kendi griliğinden kaçıp saklandığı yerdir
Orada bir sandalyesi vardır
Hep oraya oturur kendi içine çekildiği zaman...
Neden hala gelmedi?
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama..
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok!
Madara olduk meyhaneye
Ahh eşek kafam benim.
Nasıl da güvendik bu hergeleye?
Gelse balığa çıkacaktık
Ne çekersek kızartıp rakıyla yutacaktık.
Kafamız tam...
Onun yüzünde maske var,
Senin gözünde perde.
Ben ne desem şimdi,boş gelir sana.
Hele az zaman geçsin,
Biraz bekle.
Maske düşsün,perde insin de gör hele..!
Bedirhan Gökçe
Kusurlarımı seviyorum.!
Darılınca suratımı asmayı,
Canım sıkıldığında sebepsizce bağırmayı,
Kıskançlık krizlerimi,
Olur olmaz yerde kahkahalar atmayı,
Normal olmamayı seviyorum.
Sadece canımın istediği şeyleri yapmayı,tembelliğimi..
Bazen düşünmediklerimi birden söylemeyi,
Bazen her şeyi yüzüme...
Birden yola çıkmak istiyorum bazen.
Hani eşyalarımı alelacele toplayıp,
Kışlıklarımı, çoraplarımı güzelce katlayıp,
Valizin kenarına umudumu saklayıp,
Darmadağın olmuş hayatımı,
Ömrüme kahır yükleyen her canlıyı arkada bırakmak,
Ve koşarak, uzun bir yola çıkmak..!
Kimse düşmesin peşime.
Yalnız...
Eskiden oturdugun o mahalle varya orayı õzlersin
Çocuklugunu ôzlersin
Senden gidenleri ôzlersin
"Artık işe yaramaz"deyip de çõpe attıgın ya da birisine verdigin oyuncaklarını õzlersin
Geride bıraktıgın insanları ôzlersin
En kõtûsû ne biliyor musun?
Özlediklerinin hiç birisi geri gelmeyecek...
Hayatın en gúzel anıdır paylaşmak
Neyin var neyin yok diye dûşûnmeden
Paylaşmak gerek pazarlìksızca
Zamanı
Dostlugunu
Fikirlerini
Ekmegini
Evini
Sevgini
Bilgini
Gûlûmsemeni
Zordur bu mevsimde özlemek birini...
Yatağın soğuk tarafı hatırlatır her gece birinin yokluğunu.
Her gece göğsünün altında ağlayan acıyı uyutmadan dalamazsın uykuya...
Ben her gece yan yatıyorum hala.
Alışkanlık işte, sarılıyorsun sanıyorum arkamda...
Oysa sen çoktan alıştın yokluğuma...
“Günümüzde insan olmanın
Çok ağır bedeli var
Ya parçası olacaksın alçaklığın
Ya seni parçalarlar
Oysa insan olmak
Çoğalabilmektir başkalarıyla
İnsansın, birinin canı yanarken
Seninde canın yanıyorsa..
Ataol Behramoğlu
Evin içinde bir oda.odanın içinde bir ayna.aynada istanbul.
Adam sigarasını yaktı bir istanbul dumanı.
Kadın çantasını açtı.çanta'da istanbul
Çocuk bir olta atmıştı denize gõrdûm
Çekmege başladı oltada istanbul
Bu ne biçim su.bu ne biçim şehir
Şişede istanbul.masada istanbul
Yûrûsek...
"Talih insana bütün nimetlerini verse,
onları tadabilecek bir ruh gerekir.
Bizi mutlu eden ; bir şeyin sahibi olmak değil,
tadına varabilmektir..."
~Michel de Montaine~
Çünkü bazı kadınlar ,
Yanlış yapmak ve yalnız kalmak arasında bir tercih
yaparlar.
Adamına göre değil,
Adabına göre.
Heveslerine göre değil,
Hislerine göre karar verirler.
Sahte bir mutluluk yerine,
Sade bir yalnızlığı tercih ederler.
İşte bu yüzden bazı kadınlar,
Sınırlarını kendilerinin...
Değil mi ki ;
Bir gün her şey fotoğraflarda kalacak,
Fazla ciddiye almamak lazım bu hayatı…
İnsanlar seni sevsin diye değişme.
Kendin ol,dürüst ol,mütevazi ol,doğru insanlar seni sever…
Arkadaşlarınızı iyi seçin !
Aranız bozulduğunda,sizi satmayacak kadar erdemli olsunlar…
Değer veriyorsam ...
Birden yola çıkmak istiyorum bazen.
Hani eşyalarımı alelacele toplayıp,
Kışlıklarımı, çoraplarımı güzelce katlayıp,
Valizin kenarına umudumu saklayıp,
Darmadağın olmuş hayatımı,
Ömrüme kahır yükleyen her canlıyı arkada bırakmak,
Ve koşarak, uzun bir yola çıkmak..!
Kimse düşmesin peşime.
Yalnız...