Yorgun bir dağ LaLe'si....

[jeuseit]

Dağ başında yapayalnız boynu bükük bir çiçeğim işte..
yapayalnız bir çiçek.. başı eğik, kalbi kırık...
yorgun kelebekler uçuyor kalbimin üzerinden
dönüp bakma,
boynumun büküklüğünü sorma sakın
karlı dağlar kadar yalnızım işte

Beni anlar mısın karlıdağ anlatsam acımı
benimle ağlar mısın, oturup ağlasam?
kanadığımda yaramı bağlar mısın?
her yağmur sonrası,
yaprağımdan süzülen damlalara bakıp
yanar mısın için için? ...

Beni anlatır mısın karlıdağ
yolundan gelip geçenlere, soğuk suyundan içenlere
ulu ağaçlara, uçan kuşlara, gözdeki yaşlara, kederli başlara
gözlerimdeki hüznü anlatabilir misin?

Yorgun bir dağ lale'siyim işte kıyısız yamaçlarda
ışık sızmayan bir mağaranın rahminde doğdum
acıyla yoğruldu toprağım, kahırla büyüdü yaprağım
gölgem bile yok
karlı dağlar kadar yalnızım işte
tek dostum kınalı keklikler
yabani geyikler
asil rüzgarlarda kayadan kayaya süzülen...

Beni saklar mısın karlı dağ, teyran tepe, Munzur yaylası
yalnız akşamlarda kaybolan bir ses gibi
tükenmemiş bir nefes gibi
beni saklar mısın çoban çeşmesi, kırklar tepesi?

Avcılar peşinde ömrümün
yaralı bir ceylandır gönlüm sarp kayalarda seken
kalbimin üstünde yorgun kelebekler,
her an ölümü bekler...

Karlı dağlar kadar yalnızım ben de
başım duman duman bulut
avuçlarımda yayla gülleri
elimde nazlı bir umut
ve dudağımda şiirler, dilimde yanık türkülerle
kanayan bir gökyüzü şarkısıdır yüreğim

Nice arzular saklayıp gecelere
beklerim öyle her bahar umarsız
büyüsün diye gözlerimdeki kar çiçekleri...​

 

[Eylül]

sürekli değişen dünyamda değişmeyecek tek gerçeğim olacaksın ömür boyu.