Üç Şey

[Eylül]

Üç Şey – Sevgiliye Mektup

Üç şey var senden bana kalan. Hiç aklımdan atamadığım unutamadığım. Sadece aklıma

gelince senin hasretliğini bitirecek, sonsuz bir umut, birazda ağıt. Her şey güzel;

senden bana kalanlar. Umut, sevgi, hasret! Diyorum ya sadece üç şey. Ama bazen

yıkıcı, ama bazen yakıcı! Buram, buram sensizlik. Teselli değil hiçbir şey; arkadaş

nasihatı, anne sözü, şişe dipleri.

Unuta bilir miyim sence beşik taş sahilindeki sarılmaları. Unuta bilir miyim,

istiklal caddesindeki cafede birbirimize yakınlığımızı. Hayır! Ben gönlüme karşı bu

kadar nankör olamam. Yapamam bunu kendime, sen ne dersen de! Kaldıramam bu çileyi.
Tophane sahilindeki oturmaları, kuş burnu, demli çay istemeleri. Sonra sabaha dek

süren konuşmaları, hayattaki en büyük yanlışlıkları, en mutlu, en mutsuz günlerden

bahsetmeyi. Hayat bu gülüm ne doğru, ne yanlış kestiremiyor insan ilk seferde. Tatlı

dokunuşları; sessiz, ılık, dingin. Sabaha dek. Ben unutamam sevgili, hiç ama hiç

unutamam. Seni bilmem ama ben asla unutamam. Biliyorsun beni. Senin canın sıkkınken

benim burada canım yanıyor. Ağlamaklı oluyorum.

Bu benim imparatorluğum. Sevgi, aşk; birazda tehlike dolu; suç imparatorluğu

 

[" W£L!K£ "]

EmeGine Sağlik Canomm Çok Güzell Yazi...