Her zamanki gibi yine ilginç bir konu bulmuşsun Melike.Çok güzel ve üstünde düşünülmesi gereken bir konu.
Bu konudaki şahsi düşünceme göre;İnsan denilen varlık, içinde bulunan yüksek egonun etkisiyle her şartta, her ortamda kendine bir yer bulmayı, orada tutunmayı,yaşamayı becerebilen, duruma ve şartlara göre değişim gösteren zeki bir varlıktır.
İnsanın egosunun itmesi ile yapacağı yanlışları , hataları suçları olabilir.Toplumsal kurallar, ahlaki değerler ve en sonda hukuk kuralları, insanın kendini yaşatmaya çalışırken başkalarını ezmesini, incitmesini önlemek için varolmuşlardır.
Birlikte yaşayabilmek ancak böyle mümkün olur.Ama bazı insanlar bu kuralları hiçbir zaman dikkate almazlar. Hata yapan kişiye bakan kişilerin görmesi gereken şey, sadece gerçekler olmalıdır.O kişiyi yargılamadan önce neden öyle davrandığının sebeplerini araştırmak gerekir.İnsan davranışlarını etkileyen en önemli etkenler genelde diğer insanlardan gelen olumlu yada olumsuz davranışlar yada sözlerdir. Birlikte yaşıyorsak,eleştirilerin olması doğaldır. Haketmiyen bir insanı pohpohlamak yani gaza getirmek için söylenmiş sözler o kişinin kendini gereğinden fazla önemsemesine ve yanlışlarına devam etmesine sebep olur.Buna karşılık övgü hakeden bir kişiyi yermek se, kişinin tüm şevkini kırar.Hayata küstürür.Bütün iş, işin içine hissiyatı katmadan adil ve dürüst bir şekilde olaylara bakmak, tarafsızlığını yitirmeden dürüstlükle, yapılması gerekenleri yapmaktır.
İnsanların hatalarını kabul etmeleride zordur.Bunu yaptıkları zaman egoları zarar görür .Bu yüzden en iyi savunma saldırıdır prensibi içinde hareket ederler ve özür dilemek yerine saldırmayı tercih ederler. Neticede hepsi insana mahsus davranışlardır. Nedenleri izah etmek zordur.Ahlaklı, dürüst,bencillikten arınmış, olgun bir kişiliğe sahip olabilmek, her insana nasip olmayan yüce erdemlerdir.Bu erdemlerin benimsenmesi beşikten başlayarak, yaşamın büyük bölümünde devam edecek olan aile terbiyesi,okul eğitimi, ve toplumsal görgü ile mümkün olabilir.insanlar genellikle yetiştikleri çevrenin özeliklerini benimserler.Davranışlarını bu alışkanlıkları üzerine oluştururlar.
Davranışları övüldüğü için yolunu şaşıranmı suçludur, onu övüp ödüllendirmeye olumlu yönde mative etmeye çalışanlarmı.?
Övülen aldığı övgülere layık olmaya çalışmalı,kendisine güvenenlerin yüzünü kara çıkartmamalıdır. Yerilen kişilerde yergilerin nedenlerini araştırmalı ve davranışlarına, yaptıklarına olumlu yönde çekidüzen vermelidir.olması gereken budur.
Tüm bunların izahı, konu insan olunca yetersiz ve anlamsız kalmaktadır. Bizler diğer insanlara sadece vicdani ve ahlaki olarak, dürüstlükle bakmalı ve kendi davranışlarımızı da ona göre ayarlamalıyız.