This is a sample guest message. Register a free account today to become a member! Once signed in, you'll be able to participate on this site by adding your own topics and posts, as well as connect with other members through your own private inbox!
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Uçuk kaçık danslarım var, saçma sapan sevgilerim.
zehirli ok gibi bakışlarım, panzehir gibi öpüşlerim.
dedim ya saçma sapan uçuk kaçık. Sen üstüne alınma.
Eylül
Köprüden geçti gelin
beyazlar içinde savrulan saçları
hırçın yellerin bağrında
gözlerinde söz vermişliğin günahı
ve son kez çakan şimşekler şakaklarında
kara duvaklar kapatmış yüzünü
gök yüzü ağlıyor vermiş hüznünü
köprüden geçti gelin
kara duvaklar saklar yüzünü
sevenlerin duaları besler...
Sonbahardan Eylüldü, giderken savrulup yakıp yıkması ondandı.
Nasılda masum duruşunun altında saklı bir kıyameti var.
O sebepten yanık, yanık tütsü kokar teni
Değdiği yeri kanatır dokunduğu yeri yakar.
EYLÜL
Sensizlik bir rüzgar gibi vurur bedenine,
bir bıçak yarası gibi acıtır canını.
Hiç beklemediğin anda dolar gözlerin, ağlayamazsın
vurursun kendini yalnızlığın karanlık sokaklarına,
kimsesizliğin eşlik eder, acıyan yarana.
Bir kurt gibi kemirir içini, merhem siz hastalıkların.
Vaz geçersin ama...
Gönül ufuklarda, kadere bayrak sallar,
Umut ağıtlar yakar aşk başka kollarda.
Neyleyim gönül yaram.
Alem söz eder, kitapsız zulmün ne diye
Hüzün, ruh ikizim ayrılık bilmez.
ÇİKOLATA KAPLI HİNDİSTAN CEVİZİ TOPLARI
1 poşet krem şanti
1 su bardağı soğuk süt
Alabildiği kadar hindistan cevizi (200 gr )
İçi için:
İsteğe göre biraz fındık, badem veya çam fıstığı
Üzeri için:
250 gr sütlü sade çikolata
3 tatlı kaşığı sıvı yağ
Hazırlanışı:
İlk önce sütü ve krem...
Kaderimin çatladığı bugünlerde,
deli dolu mutluluklarımı şimdilik rafa kaldırdım.
Belki tozlanacak belki küflenecek, elbette birgün lazım olacak biliyorum.
Her kırılmışlıkların her çatlakların mutlaka ilacı var diye umut ediyorum.
EYLÜL
Osman Efendi bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır.
İlaç alır, geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder.
Doktor çağrılır. Doktor muayene eder,ağrı kesiciler verir, gider. Lakin Osman Efendinin başağrısı artarak sürer.
Üstüne üstlük baş ağrısı yanı sıra gözleri de yaşarmaya başlar...
Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından yakınıyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş. Ona nasıl yaklaşması gerektiğinden emin değilmiş. Bu durumu konuşmak için aile doktorunu aramış: doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için...