This is a sample guest message. Register a free account today to become a member! Once signed in, you'll be able to participate on this site by adding your own topics and posts, as well as connect with other members through your own private inbox!
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
“Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.”
Yahya Kemal’e ait olan bu şiir ile lise yıllarında edebiyat derslerinde
karşılaşmayanımız yoktur. Hep bir ölümün...
Zamanın birinde bir genç çoban arkadaşıyla dertleşmeye başlar arkadaşına,
-Benim derdim çok büyük sevgili dostum, ben amansız bir sevdaya kapıldım der.
Arkadaşı:
-kime sevdalandın anlat der çobana,
-ben padişahin kizina sevdalandim
-bu gerçekten büyük bir sorun ancak şu yan köyde bir derviş var...
Konfüçyüs, öğrencilerine ders veriyordu.
Sınıfa elinde dar uzun bir vazo ile geldi.
Tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu. Diğer elinde de bir elma vardı. Elmayı vazonun içinde koyduktan sonra, vazoyu yere bıraktı ve şöyle dedi;- Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci...