- Katılım
- 26 Ocak 2013
- Mesajlar
- 4,217
- Tepkime puanı
- 124
- Puanları
- 63
İnsanoğlu mutluluğu hep hor kullanıyormuş… Hep şikayetçi hep bıkkınmış…
Bir gün melekler, mutluluğu saklamaya karar vermişler.
Saklayalım, zor bulsunlar. Zor buldukları için belki kıymetini bilirler diyerek başlamışlar tartışmaya. Sorun büyükmüş. Mutluluğu saklamak kolay değilmiş çünkü. Kimisi “Everestin tepesine saklayalım”, kimisi “Atlas Okyanusunun dibine” demiş. Taç Mahalin kubbesi, Mekke sokakları, İtalyan sofrası, bir hastanenin yeni doğan odası, dondurma külahı, sigara paketi, lale bahçesi… Pek çok yer düşünmüşler ama hiçbiri yeterince zor gelmemiş..
Derken meleklerden biri “İÇLERİNE SAKLAYALIM” demiş. “Kimsenin aklına gelmez içine bakmak”
İşte o gün bugündür mutluluk insanın kendi içinde saklıymış…
Hiçbir mutluluk kolay gelmiyor. Kolay kolay gülmüyor insanın yüzü… . Emekte ve insanın içinde saklı mutluluk.
Bir gün melekler, mutluluğu saklamaya karar vermişler.
Saklayalım, zor bulsunlar. Zor buldukları için belki kıymetini bilirler diyerek başlamışlar tartışmaya. Sorun büyükmüş. Mutluluğu saklamak kolay değilmiş çünkü. Kimisi “Everestin tepesine saklayalım”, kimisi “Atlas Okyanusunun dibine” demiş. Taç Mahalin kubbesi, Mekke sokakları, İtalyan sofrası, bir hastanenin yeni doğan odası, dondurma külahı, sigara paketi, lale bahçesi… Pek çok yer düşünmüşler ama hiçbiri yeterince zor gelmemiş..
Derken meleklerden biri “İÇLERİNE SAKLAYALIM” demiş. “Kimsenin aklına gelmez içine bakmak”
İşte o gün bugündür mutluluk insanın kendi içinde saklıymış…
Hiçbir mutluluk kolay gelmiyor. Kolay kolay gülmüyor insanın yüzü… . Emekte ve insanın içinde saklı mutluluk.