jeuseit
Paylaşımcı Üye
- Katılım
- 24 Şub 2014
- Mesajlar
- 679
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
gel oturalım biraz, bir bardak çay miktarınca. içmek istemezsen eğer içmeyiz, soğuyana dek oturalım lütfen. sen bana hayatındaki son değişikliklerden bahset, ben sana bakıp uzun uzun susayım. böyle birkaç asır sana bakarak susabilirim, inanır mısın? bunun marifet sayılacak bir tarafı yok belki, ama bil isterim. neyse... dinlemek istersen beni, anlatacak bir şeyler bulurum, anlatırım. ama bunlar düşünülmeden söylenmiş saçma sapan şeyler olur, öyle bir girişimde bulunmanı tavsiye etmem. karşımda sen varken, gözlerim aklımı seninle doldurur; başka bir şey düşünemem. ben susayım, sen konuş. öğrendiğin yemekleri, bu aralar en çok dinlediğin şarkıyı, okuduğun son kitaptan söz aç. günübirlik şeylerden bahset mesela, ama birlikteliklerinden söz açma. ellerini nasıl tuttuklarını, hangi sokaklardan öylece geçtiğinizi, ilk öpüşmenizi, gittiğiniz sinema filmlerini... hiçbirini bilmek istemem. bilirsem seninle dolan aklım kana boğulur, en iyisi sen sus, sadece otur ve bakıp eserinle gurur duy. çünkü, seni sevmekle bir hayat ancak bu kadar "yok olur."
neyse bu aralar seyahat çekiyor içim. az biraz gökyüzü doldursam içime, fena olmaz.
gelmezsen de sen bilirsin.