- Katılım
- 26 Ocak 2013
- Mesajlar
- 4,217
- Tepkime puanı
- 124
- Puanları
- 63
Zamanın birinde bir genç çoban arkadaşıyla dertleşmeye başlar arkadaşına,
-Benim derdim çok büyük sevgili dostum, ben amansız bir sevdaya kapıldım der.
Arkadaşı:
-kime sevdalandın anlat der çobana,
-ben padişahin kizina sevdalandim
-bu gerçekten büyük bir sorun ancak şu yan köyde bir derviş var istersen ona gidelim her derdin devası onda derler
ve yola koyulurlar derviş eski bir kulübede yaşamaktadır dervişe derdini anlatır çoban dervişte.
-Bak oğul sana bu işin tek yolunu diyim 40 gün durmadan ALLAH'a zikir edeceksin. 40 günün sonunda padişah yanına gelir sana saray teklif edecek kabul etme, vezirlik verecek reddet, sana sonunda kızını teklif edince kabul edersin der yalnız bu işi şu dağın başında yapacaksın ona göre.
Çoban içindeki aşk ve yeni yeşeren umutla yola koyulur ve dağın başına arkadaşıyla çıkar ve zikre hemen başlar 6-7 gün zorlanır sonra kendi vücut işlevi gibi yapmaya başlar uyurken bile sürekli tesbihi döner elinde ve aradan 20 gün geçmiştir çobanın namı önce köyde sonra kasaba derken tüm krallığa ve padişahın kulağına gider padişah ne yapsak ta bu adamı bizim krallığımızda yanımızda tutsak diye düşünür saray mi vezirlik mi derken bizim derviş ortaya atlar meğer derviş padişahın akıl hocalarından biriymiş ve söze şöyle başlar.
-padişahım sizin dediklerinizi kabul etmez en iyisi ona kızınızı teklif etmenizdir der
-dedikleri gibi bir alimse kızımı ondan fazla hak eden bulunmaz der.
ve 40 gününün sonunda yola düşer padişah ve heyet çobanın yanına gelir padişah tekliflere başlar çobana hiç birini kabul etmez padişah
-eğer layik görürsen sana kızımı veriyim der;
ÇOBAN:
-Ben sevdam kalbimde kızını başkasına ver der ve padişah gider padişahın akıl hocası derviş yanına gelir ve evlat ne yaptın der çobana.
-Ben padişahın kızı için Tesbih zikir çektim, padişah kızın istemeden bana vermeye geldi ya ALLAH için çekseydim ne olurdu, der ve ömrü boyunca zikir çekmiş.
-Benim derdim çok büyük sevgili dostum, ben amansız bir sevdaya kapıldım der.
Arkadaşı:
-kime sevdalandın anlat der çobana,
-ben padişahin kizina sevdalandim
-bu gerçekten büyük bir sorun ancak şu yan köyde bir derviş var istersen ona gidelim her derdin devası onda derler
ve yola koyulurlar derviş eski bir kulübede yaşamaktadır dervişe derdini anlatır çoban dervişte.
-Bak oğul sana bu işin tek yolunu diyim 40 gün durmadan ALLAH'a zikir edeceksin. 40 günün sonunda padişah yanına gelir sana saray teklif edecek kabul etme, vezirlik verecek reddet, sana sonunda kızını teklif edince kabul edersin der yalnız bu işi şu dağın başında yapacaksın ona göre.
Çoban içindeki aşk ve yeni yeşeren umutla yola koyulur ve dağın başına arkadaşıyla çıkar ve zikre hemen başlar 6-7 gün zorlanır sonra kendi vücut işlevi gibi yapmaya başlar uyurken bile sürekli tesbihi döner elinde ve aradan 20 gün geçmiştir çobanın namı önce köyde sonra kasaba derken tüm krallığa ve padişahın kulağına gider padişah ne yapsak ta bu adamı bizim krallığımızda yanımızda tutsak diye düşünür saray mi vezirlik mi derken bizim derviş ortaya atlar meğer derviş padişahın akıl hocalarından biriymiş ve söze şöyle başlar.
-padişahım sizin dediklerinizi kabul etmez en iyisi ona kızınızı teklif etmenizdir der
-dedikleri gibi bir alimse kızımı ondan fazla hak eden bulunmaz der.
ve 40 gününün sonunda yola düşer padişah ve heyet çobanın yanına gelir padişah tekliflere başlar çobana hiç birini kabul etmez padişah
-eğer layik görürsen sana kızımı veriyim der;
ÇOBAN:
-Ben sevdam kalbimde kızını başkasına ver der ve padişah gider padişahın akıl hocası derviş yanına gelir ve evlat ne yaptın der çobana.
-Ben padişahın kızı için Tesbih zikir çektim, padişah kızın istemeden bana vermeye geldi ya ALLAH için çekseydim ne olurdu, der ve ömrü boyunca zikir çekmiş.
Son düzenleme: