İç Sıkıntısı

[Eylül]

İç sıkıntısı, kişinin kendisini sürekli endişeli, kaygılı, mutsuz, her an kötü bir şey olacakmış gibi hissetmesi, umutsuz ruh hali yaşaması durumu olarak tanımlanabilir. İç sıkıntısı kişiye zamanla kalp çarpıntısı, kalp ağrısı, kalp sıkışması gibi fiziksel sorunlar yaşatabilir. Bu tür sorunlar yaşaması kişide sindirim bozuklukları, solunum hızlanması veya yavaşlaması, astım krizleri, kramplar gibi sağlık sorunlarını da tetikleyebilir. Var olan bu şikâyetlerde kesin net tanıyı koyabilmek için elektrokardiyografi ve radyografi gibi araştırmalardan sonra organik bir hastalık olup olmadığı saptanabilir.

Kişinin yaşadığı iç sıkıntısı, anksiyete bozukluğu olarak da tanımlanabilmektedir. Sebebi bulanamayan iç sıkıntısı, bunaltı şikâyetleri psikiyatri uzmanlarına en çok başvurulan şikayet durumlarından biridir.
Her bir bireyin hayatı boyunca iç sıkıntısı, anksiyete bozukluğu yaşama ihtimali yüzde yirmi beş oranındadır. İç sıkıntısı, anksiyete bozuklukları kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir sorundur. Zira kişi iç sıkıntısı anksiyete bozukluğu ile başa çıkamadığında alkol gibi türlü bağımlılıklara kapılabilir ve buda durumu daha içinden çıkılmaz bir hale getirebilir. İç sıkıntısı, anksiyete bozukluklarının panik bozukluklar, yaygın anksiyete bozuklukları, sosyal fobile, obsesif kompulsif bozuklukları gibi çeşitleri vardır.
İç sıkıntısı, anksiyete bozukluğu durumlarında kesinlikle doktora gidilmeli ve gerekli tedavi yöntemi uygulanmalıdır.

 

[Eylül]

[h=1]Çarpıntı[/h]Çarpıntı, kalp atışlarınızın sizi rahatsız edecek şekilde hissettiğiniz durumdur. Kalp atışları, çarpıntı halinde normalden çok hızı, güçlü, düzensiz, aniden hızlı ve kuvvetli şekilde kalp atışlarınızı hissetmeniz şeklinde olabilmektedir. Çarpıntı hissi, bir anlık, birkaç saniyelik veya biraz daha uzun süreli olabilir. Her çarpıntı hali, mutlaka bir hastalık habercisi demek değildir. Üzüldüğünüzde, sevindiğinizde, korktuğunuzda, ani bir olay karşısında çarpıntı hissi yaşayabilirsiniz. Özellikle yattığınız zaman kalp atışlarınızı daha net hissedebilirsiniz.
Bunun yanında kalp krizi geçirmiş kişilerde, hipertansiyonu olan kişilerde, kalp-damar hastalıkları olan kişilerde çarpıntı şikâyetleri ciddiye alınmalıdır ve doktora gidilip mutlaka tıbbi araştırma yapılmalıdır.
Çarpıntı şikâyeti olan kişilere aritmi tanısı koymak mümkündür. Aritmi, kişinin kalbinden sık sık ritim bozukluğu sebebiyle şikâyet etmesi durumudur. Yani kısacası kalp ritim bozukluğu aritmi olarak ifade edilebilir. Kalp ritim bozuklukları devamlı seyreden veya ara sıra hissedilen bir durum olabilir. Aritmiler yani kalp ritim bozuklukları bazen birkaç saniye sürebildiği gibi bazen belli aralıklarla daha uzun sürebilir. Kimi aritmilerde kronikti ve bir ömür boyu devam edebilir. Çarpıntı şikâyeti ile doktora başvurduğunuzda EKG çektirmeniz gerekebilir. EKG kalbinizin aktivitesini gösteren bir tür tetkiktir.

Sık Görülen Kalp Ritim Bozuklukları
Ekstrasistol
Kalbinizde birden bire hissedilen ve çok kısa süre devam eden birkaç atım fazla kasılma hissettiğiniz durumdur. Bu durum genelde kalpte tekleme, kuşkanadı çırpması gibi hissedilir. Ekstrasistol kalp ritim bozukluğu çok sık görülen bir durum olup, çoğu kişinin çarpıntı şikâyeti ile geldiği durumdur. Kişinin çok fazla heyecanlı olması, stresli bir yapıya ve stresli bir yaşam tarzına sahip olması, gün içinde çok fazla kafeinli gıdalar tüketmesi, sigara kullanması gibi sebepler bu tür kalp çarpıntısına yani Ekstrasistol kalp ritim bozukluğuna sebep olabilir.

Bradikardi
Kişinin kalp hızının olması gereken sayının altında olması halidir. Çoğu sağlıklı kişide 60 / dk civarında olması normaldir. Bu sayının altında olması durumuna Bradikardi denmektedir.
Taşikardi
Kişinin kalp atışlarının normal değerlerinin çok üzerinde bir sayıya ulaşması halinde yaşanan çarpıntı durumudur. Kişi o an için aşırı hareketli, stresli, heyecanlı bir durum yaşıyorsa kalp atış hızındaki bu anlık yükselme normal ve geçici bir durum sayılabilir. Ancak sık aralıklarla uzun süre devam etmesi ve normal fonksiyonlardayken görülmesi halinde doktora başvurulmalıdır.

 

[Eylül]

[h=1]Deride Kızarıklık[/h]Kişinin kılcal damarların genişleme meydana gelip, bu bölgelerde kan toplanması ile ortaya çıkan deride kızarıklığa eritem denir.
Bu şekilde bölgesel olarak görülen kan toplanması, deri hastalıklarının hemen hemen hepsinde görülür ancak genelde hastalığa eşlik eden, geçici bir belirti görülmez bu sebeple tanı koyabilmek için bir başına yeterli bir durum değildir.
Erkemin yani deride kızarıklık halinin, çeşitli deri hastalıklarından kaynaklanması ihtimali olabileceği gibi, kişinin ruhsal durumuyla da alakalı olabilir. Kişi ani öfke, utanma, sevinç, korku gibi duygular yaşadığında aniden derisinde kızarıklıklar oluşabilir. Bu tür kızarıklıklar özellikle yüz ve boyun bölgesinde meydana gelir. Bu tür deri kızarıklıkları sinirsel refleksler sonucu meydana gelmektedir. Bu refleksler beyinden kaynaklanır ve reflekslerin etkisiyle kılcal damarlarda genişleyerek bu bölgelere daha çok kan gitmeye başlar ve bölgedeki deri kızarmaya başlar.
Bunun yanında bazı deri kızarıklıkları hormonların düzensiz çalışmasıyla meydana gelebilir. Örneğin yumurtalık ve hipofiz hormonlarında meydana gelen bir düzensizlik deride kızarıklıklara sebep olabilir. Örneğin menopoza giren kadınlarda sık sık ateş basması ve derisinde kızarıklıklar oluşması bunun en belirtisidir.
Ayrıca bazı insanlarda yemek sonrası yüz bölgesinde deri kızarıkları görülür. Bunun sebebi sindirim ile ilgili sinirsel reflekslerdir. Geçici bir deri kızarıklığıdır.