Mayis60FM - Şarkı Sözleri , Flatcast Tema

This is a sample guest message. Register a free account today to become a member! Once signed in, you'll be able to participate on this site by adding your own topics and posts, as well as connect with other members through your own private inbox!

Biz İnsanlar Özeti Peyami SAFA

Eylül

Administrator
Sayfa Yöneticisi
Katılım
26 Ocak 2013
Mesajlar
4,217
Tepkime puanı
124
Puanları
63
1.kitabın konusu:

Aşık olan bir insanın düşünme kabiliyetini nasıl kaybettiği ve gerçekleri görememesi



2.kitabın özeti:

kurtuluş savaşı zamanında zengin halktan bazıları kendi çıkarları için işgalci devletler ile yankınlaşma içerisine girer.orhan o dönemde yatılı okulda öğretmenlik yapmaktadır.talebelerinden tahsin, sınıf arkadaşı cemil’in kaşını taş atarak patlatır.orhan,cemil’in tedavisini yaptırıp annesinin yanına götürür.tahsin’in cemil’e taş atmasının nedeni ‘eşşek türk’ diye hitap etmesidir. Orhan köşkte cemil’in ablası vedıa’yı görür.ilk bakışta birşey yok zanneder fakat aşık olmuştur.orhan tahsin olayından sonra okuldan istifa eder.çünkü orhan’a göre cemil’in bilmeyerek bütün türk halkına hakaret ettiğini düşünür.artık orhan’ı açlık ve yoksulluğun hüküm sürdüğü günler beklemektedir.kar fırtınasının olduğu bir akşam orhan yatağında soğuktan yatamaz.en yakın caddeye çıkıp son parasıyla sıcak bir çay içmek ister.gittiğinde kahvehane kapalıdır ve olduğu yere düşer.kahvecinin erken gelmesiyle hayatı kurtulur ve öğretmenken en iyi anlaştığı necati’nin evine gider.necat’i orhan’a bir arkadaşının çevirmen aradığını söyler.artık orhan’ında parası vardır. Eski anılar canlanır ve vedia tekrar aklına gelir.onu unutamaz ama vedia ile evlanmek isteyen birçok kişi vardır.bunlardan subay olan ahmet’i gördüğünde başına gelecekleri anlar ama aşkı daha üstün gelir.ve olacakları umursamaz. Tahsin’in babası bu arada hapishaneden çıkar.hapishaneye girmesinin nedeni vedia’nın annesidir. Vedia herkese aşıktır ve bu orhan’ı korkutur.vedıa ile bir an önce evlenmek ister.vedia buna yanaşmamaktadır.vedia’nın annesi köylüler tarafından sevilmez çünkü evine fransız bayrağı asmıştır.ahmet vedia’dan uzaklaşmak için cepheye gider ve orada ölür.orhan vedia ile buluşacağı bir gün vedia’nın hastahanede olduğunu öğrenir ve koşarak hastahabeye gider.vedia şuursuzca yatmaktadır.orhan günlerce hastahanede onun yanında kalır.çok halsiz düşmüştür.doktorların tüm ısrarlarına rağmen dinlenmeyi kabul etmez.vedia eskisinden iyidir ama hala şuuru yerine gelmemiştir.içerini havasından sıkılan orhan dışarıya çıkmak için ayğa kalkar ama sendeler.çok bunalır.ayağa kalkmak için tekrar hareket eder.duvarlardan tutunarak koridoro çıkar.ama gözleri hiçbir şey görmez.merdivenlerden inerken dengesini kaybeder ve düşünmek istemediğini ölümü vedia’nın aşkından olur.vedia ertesi sabah iyileşir ama ahmet’in ölümüüne neden olduğu gibi orhan’ıda bilinmezliklerin içine atarak ölümüne neden olur.ama vedia hala yaşamaktadır.



3.kitabın ana fikri:bir şeyi ne kadar çok istersek isteyelim sağ duyumuzu,mantığımızı asla kaybetmemeli,her zaman gerçekler doğrultusunda ve arkadaşlarımızın önerilerine kulak vererek karar vermeli,duygusal davranmamalıyız.



4.kitap hakkında şahsi görüşler: Kitapta yabancı cümlelerin çok fazla kullanılmış olması kitabın akıcılığını olumsuz yönde etkilemektedir.kitap bildiğimiz aşk kurgusu uzerine yazılmasına rağmen zaman olarak kurtuluş savaşı yıllarının seçilmesi okuyucunun ilg,s,n, çekmektedir.olayların fazla ve karmaşık olması okuyucunun isteğini kırmaktadır.aşk romanlarından hoşlanıyorsanız okumanızı tavsiye ederim

5.kişilerin ve olayların incelenmesi:

orhan :öğretmendir.farklı görüşleri yüzünden evden genç yaşta ayrılmıştır. Arkadaşları tarafından sevilir ama biraz dik kafalıdır.yakışıklı ve laf yapmasını bilen birisidir.vedia’yı sever.aşırı duygusal bir kişiliğe sahiptir.

vedia:her gördüğüne aşık olan birisidir.duygusal yönden gelişmemiştir.civardaki en güzel kızdır.fiziksel olarak narin bir yapıya sahiptir.arkadaşları tarafından sevilir.orhanla birlikte birçok kişiye aşıktır.

ahmet :kendisi subaydır. vedia’ya ilk gördüğünden beri aşıktır.biraz fazla duygusal olduğundan gerçekleri göremez.yakışıklı v esakin bir kişiliğe sahiptir.çevresiinde sevilir.

tahsin:yatılı okulun en sessiz öğrencisidir.babası hapishanede ve annesi ölmüştür.zekidir ama fazla konuşmaz.yerli halk tarafından çok sevilir.duygusal açıdan çok zararlar görmüştür ama belli etmez.

cemil:vedia’nın kardeşidir.batı kiltiri altında yetişmektedir. Kendini beğenmiş olduğundan pek sevilmez.burnu havadadır.zekidir ama arkadaşlarını hor gördüğünden yalnızdır.tek dostu onu yetiştiren dadısıdır.

Necati:öğretmendir.her alanda bilgisi vardır.arkadaşları arasında sevilir.orhan’ın en iyi dostudur.gerçeklere göre karar verir.yardım severdir.milliyetçi bir yapıya sahiptir.

Vedia’nın annesi:batı hayranıdır.yerli halk tarafından sevilmez.çocuklarını batılı gibi yetiştirmek istemektedir.kocasını kaybetmiştir.her gece istila kuvvetlerine parti verir.zeki ve kinci bir kişiliğe sahiptir.halkı umursamaz ve onları küçük görür.



yazar hakkında kısa bilgi:

peyami safa
1899- 15 haziran 1961): Yazar. istanbul’da doğdu. meşhur şair ismail safa’nın oğludur. Düzenli bir öğrenim göremedi. Kendi kendisini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. posta telgraf nezaretinde çalıştı. öğretmenlik (1914-1918), gazetecilik (1918-1961) yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı. Istanbul’da öldü.

Romanları: Gençliğimiz (1922), şimşek (1923), sözde kızlar (1923), mahşer (1924), bir akşamdı (1924), süngülerin gölgesinde (1924), bir genç kız kalbinin cürmü (1925), canan (1925), dokuzuncu hariciye koğuşu (1930), fatih-harbiye (1931), atilla (1931), bir tereddüdün romanı (1933), matmazel noralya’nın koltuğu (1949), yalnızız (1951), biz insanlar (1959). Hikâyeleri: hikâyeler (halil açıkgöz derledi
 

Eylül

Administrator
Sayfa Yöneticisi
Katılım
26 Ocak 2013
Mesajlar
4,217
Tepkime puanı
124
Puanları
63
Fatih Harbiye Özeti Peyami SAFA

Şinasi ve Neriman çocukluk arkadaşlarıdır. Tanıdıkları ilk karşıt cins birbirleridir. İlk başta ikisi de birbirlerini seviyorlardı. Okula beraber gidip geliyorlardı. Üniversite de bile beraberdiler. Neriman’ın babası Faiz Bey’dir ve Şinasi’yi de çok sevmektedir. Bazı geceler Faiz Bey’in evinde saz çalarlar ve sohbet ederlerdi. Herkese bir gün Şinasi ile Neriman’ın evleneceğini düşünüyordu.
Giderek Neriman Şinasi’den soğumaya başladı. Neriman oturduğu mevki olan Fatih’I, sevmemektedir. Çünkü Fatih, doğuyu, gelişmemişliği ve eskiyi temsil ediyordu. Oturduğu mahalle çok eskiydi ve evler de virane gibiydi. Bir gün Macit denilen yakışıklı, zengin ve kibar birisiyle tanışır. Macit Harbiye’de oturuyordu. Harbiye, gelişmişliği ve batıyı simgeliyordu. Macit ile bir kaç sefer Şinasi’den habersiz buluşurlar. Bir gün Macit Neriman’a balo davetiyesi verir ve baloya davet eder. Nerman baloya gitmeyi çok istemektedir. Ama gitmesi için babasının iznini almak zorundadır. Tam babasına söyleyecekken babası ona Şinasi ile evlenmesini teklif eder. Hemen reddetmez ve 2-3 ay mühlet ister. Ve bolaya Şinasi ile gitmesi koşuluyla da izin alır. Elbise için vitrinleri gezmeye çıktığında dayısının kızlarına uğrar. Çünkü dayısının kızları bu işlerde oldukça deneyimlilerdir. Eve gittiğinde bir kadının ağlamaktan harap olduğunu görür ve nedenini sorar. Nedeni kızının intiharıdır. Kızı Rus gitariste aşık olmuştur. İkisi de başta çok mutlulardır ve birbirlerini çok sevmektelerdir. Ancak çok sefil bir hayat sürmektedirler. Buda kıza tak etmiştir. Günün birinde zengin bir adamla tanışan kız genci terk eder ve adamla yaşamaya başlar. Artık balolara gidebilmekte ve her istediğini yapabilmektedir. Ancak gerçek mutluluğu bulamamaktadır. Tahsil görmüş bir kız olduğundan hakiki güzelliği armaktadır. Musiki, mutalaa ve samimiyet…Rus gencinde bunları bulabiliyordu ancak zengin adamda bunları bulamamaktadır.
Sonunda, gence dönmeye karar verir ve aramaya başlar. Büyük uğraşlar sonucu bulur ama genç kabul etmez. Kız bunun verdiği üzüntü ile evine gider ve tabanca ile kendini öldürür.
Hikayeden çok etkilenen Neriman evden izin alarak ayrılır. Kendi evine gelir ve babasına artık baloya gitmek istemediğini ve Şinasi ile evlenmeyi kabul ettiğini söyler….



 

Eylül

Administrator
Sayfa Yöneticisi
Katılım
26 Ocak 2013
Mesajlar
4,217
Tepkime puanı
124
Puanları
63
ROMANIN KONUSU :

Bir genç kızın hayallerinin son bulması.

ROMANIN ÖZETİ :

Tarık, Feriha’yı seven fakat geçmiş yaşamında farklı kadınlarla birlikte olan birisidir. Feriha ile bir köy bahçesinde buluşurlar. Tarık, kendine ait olan bir dünya kurmuş ve bu dünyanın içerisine yalan, kin, nefret gibi duyguları sokmamıştır.Tarık’ın kardeşi Feride, Ahmet’i sever, ama ailesine bu sevgisini açıklayamaz. Çünkü Ahmet bir isyancıdır. Fakat Feride’nin Ahmet ile birlikte olmasından sonra sessizleşmesinden annesi olanları anlar ve Feride’ye bağırıp çağırır.

Feriha, Tarık’a o zamana kadar yalan söylemiştir. Ama son günler yalan söylediğini sezer. Feriha’nın Paris’te arkadaşlarına özenerek, yaşlı bir adamla evlenip Paris’e yerleşme isteği gün geçtikçe artar. Arkadaşının İstanbul’a gelmesiyle buluşurlar, ama arkadaşını çevrenin sevmemesinden dolayı bu buluşmalar gizli olur. Feriha, Tarık’ı gerçekten sever, ama Paris’e gitme fikri de ona cazip gelir. Feriha’nın babasının ölmesi evde daha da sıkı yönetim ilan edilmesine neden olur. Feriha’nın abisi ne Paris’ten gelen arkadaşalrıyla ne de Tarık ile görüşmesine izin vermektedir. Feriha’nın rahat bir hayat yaşama isteği galip gelir ve arkadaşıyla Paris’e gitmeye karar verir. Yaşlı bir adamın metresi olacaktır. Bunu öğrenen abisi önce dışarı çıkması yasaklar daha sonra Feriha’yı odasına kilitler. Feriha içeride arka arkaya sigara içmeye başlar. Bu sırada Tarık’ın burnuna yanık kokuları gelmektedir. Ama hiçbir yer yanmamaktadır. Feriha sigarayı yakmak için çakmakla uğraşırken yatağın çarşafını yakar. Kaçmak istemesine rağmen odanın kapısı kilitli olduğu için dışarı çıkamaz. Duman kokusunu alan hizmetçi abisini kaldırır. İçeri girdiklerinde çok geç kalmışlardır. Artk Feriha hayata gözlerini yummuştur. Feriha’nın not defterinde “Biz, hepimiz sadece kendimizi düşündüğümüz için yalnızız ve yalnız kalacağız” cümlesini okuyunca kızın üstüne çok yüklendiklerini anlarlar, ama çok geç kalmışlardır.

KİTABIN ANA FİKRİ : İnsanlar dertlerini paylaşmalı, yalnız başlarına sıkıntılarını içlerine atarak sıkılmamalı, düşüncelerini açıkça söyleyebilmelidir.

KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRMESİ :

Feriha, Feride ve Tarık aynı ailenin çocuklarıdır. Olaylar çok çabuk geçmiş, fakat oldukça ilginçtir.

KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER : Yazar, açık ve sade bir dil kullanmış oldukça anlaşılır bir ifade kullanmıştır. Her gencin okumasını tavsiye ederim.

KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ :
PEYAMİ SAFA
İstanbul’da 1899 yılında doğdu. Servet-i Fünün şairlerinden İsmail Safa’nın oğludur, iki yaşında iken ,Sivas’ta sürgünde bulunan babasını kaybetti (1901).Dokuz yaşında iken sağ elinin ekleminde kemik hastalığının başlaması,13 yaşında iken de hayatını kazanmak zorunda kalması yüzünden düzenli okul ögrenimi göremedi, kendi kendini yetiştirdi.Birinci Dünya Savaşı yıllarında ögretmenlik yaptı. 15 Haziran 1961’de İstanbul’ da öldü.

Öykü:

Gençliğimiz (1922), Siyah Beyaz Hikâyeler (1923), İstanbul Hikâyeleri (1923), Aşk Oyunları (1924), Süngülerin Gölgesinde (1924), Ateşböcekleri (1925).

Roman:
Mahşer (1924), Bir Akşamdı (1924), Sözde (1925), Canan (1925), Şimşek (1928), 9. Hariciye Koğuşu (1931), Atilla (1931), Fatih – Harbiye (1931), Bir Tereddüt Romanı (1933), Matmazel Noraliya’nın Koltuğu (1949), Yalnızız (1951), Biz İnsanlar (1947).


 

Eylül

Administrator
Sayfa Yöneticisi
Katılım
26 Ocak 2013
Mesajlar
4,217
Tepkime puanı
124
Puanları
63
Mahşer Özeti Peyami SAFA

ROMANIN KONUSU:

Nihad’ın Muazzez’e aşkını ve düşündüğü İstanbul’un nasıl değiştigini ,devletin ne kadar kötü duruma düştüğünü anlatıyor.

ROMANIN ÖZETİ:

Nihad vapurla İstanbul’a gelir.Çanakkale Savaşından daha yeni çıkmıştır ve uzun zamandır İstanbul’u görmüyordu.İlk olarak arkadaşı Faik’in yanına gitti.Daha sonra iş aramaya başladı.Bir gün Seniha Hanımla karşılaştı. Seniha onu evine davet etti.

Ertesi gün Seniha’nın yaşadığı eve gitti.Orada Muazzez ile tanıştı. Seniha Nihad’dan kızına öğretmenlik yapmasını ve onun bir kaç mektubunu kaydetmesini istiyordu. Nihad bu işi hemen kabul etti.Daha sonra Muazzez ile balkona çıktılar.İçerideki odada Seniha’yı ve Alaaddin Beğ’i gördüler.Aralarında kötü işler hakkında konuşuyorlardı.Bunları Nihad ve Muazzez duydular. Nihad çok şaşırmıştı.Çünkü o yıllardır bu insanlar için savaşmıştı.Muazzez ile bu konuları konuşmak için buluşma kararı aldılar.

Bir kaç gün sonra Nihad’la Muazzez buluştular.Seniha ve kocası Mahir Beğ’in yaptıklarını anlatıyordu.İkisinin ne kadar sahtekar insanlar olduklarını , Seniha’nın vücudunu kullanarak erkekleri nasıl kandırdığını ve daha sonra onları nasıl kullandığını anlatıyordu.Onlar bunlarla da kalmayıp Muazzez’in annesinin apartmanını dalavere ile almışlardı.. Nihad bunları duyunca şok olmuştu.

Nihad çalışmak için apartmana gitti. ilk iş olarak mektupları kaydetmeye başladı.Mektuplar hep sahtekarlıkları anlatıyordu. Bunları kaydetmeye mecburdu çünkü zar zor bir iş bulmuştu ve Muazzez’i görmek için başka çare yoktu.

Bir gün dolaşmaya çıktı ve sokakta Alaaddin Beğin gazetesinde çalışan hikaye yazarı Kerim Beğ ile karşılaştı.Biraz muhabbet ettiler. Nihad ona Mahir Beğleri ve çevirdikleri dalavereyi anlatıyordu.

Nihad iyice Muazzez’e alışmıştı.O da tabiki ona alışmıştı.Ama arada bir sorun vardı Muazzez’i Alaaddin Beğ İle evlendirmeyi düşünüyorlardı.Fakat bunu Muazzez istemiyordu.İlk başlarda Seniha Hanım’da buna izin vermiyordu ama Nihad ile Muazzez arasında bir yakınlaşma olduğunu anlayınca oda bunu kabul etti.

Bir gün yine dolaşırken Kerim Beğle karşılaştı.Ona olan biteni anlattı. Kerim Beğ ona kızı apartmandan kaçırmasını söyledi.Ama bunu Nihad hiç düşünmüyordu çünkü kendi karnını bile Seniha ’nın verdiği bir kaç kuruşla doyuruyordu.Ama aklında bu fikir kaldı ve bunu Muazzez’e açmayı düşündü.



Bir zaman sonra Muazzez ile konuşurken konuyu ona anlattı. Muazzez bu fikri biraz yadırgadıysa da eğer zor durumda kalırsa onunla beraber kaçabilecegini söyledi.

Bir akşam eğlencesinde mebus kendini kaybetti ve Muazzez’e saldırdı.O da Nihad‘dan yardım istedi. Nihad mebusu engelledi.Bunun üzerine Seniha ve Mahir Nihad’I evlerinden kovdu.Muazzez ’de bu saldırılara katlanamayacagını ve kaçmak için Nihad’ın dışarda beklemesini istedi.O akşam ikisi beraberce apartmandan kaçtılar.Birlikte Nihad ’ın arkadaşı Faik’in yanına gittiler ve bir kaç gün orda kaldılar.Bu zamanda Nihad bir ev aramaya Muazzez ise iki üç ev eşyası almaya başladı. Bir süre sonra Nihad Muazzez’i arkadaşları Haldun, Necdet ve Nail ile tanıştırdı .

Nihad ile Muazzez birlikte bir eve taşındılar. Nihad iş arıyordu fakat İstanbul’da iş bulamıyordu. Ay başı yaklaşmıştı ve ev sahibi Emine Hanım birkaç gün sonra kirayı almak için gelecekti. Nihat bunun için Faik’ten borç istemeye gitti ama onda da metelik yoktu. Kahveye uğradılar ve orada Rıza’yla karşılaştılar. Rıza bir aktördü ama artık geçimini dalavere ile sağlıyordu. Nihad’a biraz para verdi ve tiyarosunda suflör olarak çalışmasını istedi,oda kabul etti

Nihad tiyatroda işe başlamaya gitti ama ortalarda kimseler yoktu. Rıza’yla birkaç kişi tiyatroya geldiler. Tiyatro hiçbirinin umrunda değildi. Daha bir prova bile yapmamışlardı. Ertesi gün tiyatro sahneleniyordu.Nihad bir kutuya girdi ve oyunculara rollerini okuyordu.Ama hiç biri birşey anlamadıgı ve duymadıgı için komik bir durum oluşuyordu.Nihad kutunun içinden yere düştü ve kaçar gibi orayı terketti.Rezil olmuştu.

Nihad bundan sonra çok degişti.Dünya’ya lanet etmeye ve Devlet’in bu gidişatına dur demeye kararlıydı.Bunun için ihtilal yapmayı düşünüyordu.Kendi gibi düşünenlerle toplantılar yapmaya başlamıştı.Bu durum Muazzez’in hiçte hoşuna gitmiyordu.Nihad bir yandanda mebusun gazetesi için Kerim Beğin aracılığıyla eserler çeviriyordu.

Bir gün Nihad ile Muazzez tartışmaya başladılar.Muazzez Seniha’yı görmek istiyordu ama Nihad buna izin vermiyordu.Muazzez çok ısrar etmesine rağmen Nihad’ı bir türlü kandıramıyordu.Ertesi gün Muazzez hastalandı.Nihad onun yanından hiç ayrılmıyordu.Akşam olunca kapı çalındı.Dışarda bir zabit Nihad’ı karakola götürmek istiyordu.Nihad ne oldugunu anlamadan zabitle beraber karakola gitti.Devlet hakkında kötü söz söylemekten üç gün içeride yattı.Daha sonra doğru Muazzez’in yanına gitti.O hala yaşıyordu ve Muazzez apartmana gitmek istedigini söylüyordu.Nihad yine kabul etmiyordu.

Ertesi gün Nihad uyandıgında Muazzez’in apartmana gittigini öğrendi.Üç gün geçti .Muazzez eve döndü ve Nihad ile konuşmaya çalıştı fakat Nihad hiç yanıt vermiyordu.En sonunda Muaazzez dayanamıyarak evden çıkıp gitti.

Nihad mahalleden başka bir yere taşındı.Nişantaşında Şükriye adında bir kadının evinde kalmaya başladı.Kimseyle konuşmuyordu.Herkes onu merak ediyordu.Bir gün ev sahibi dayanamayıp Nihad’a ne oldugunu sordu.Oda olan biteni anlattı.Kadın bu duruma çok üzüldü,yardım etmeyi çok istiyordu ama elinden bir şey gelmezdi.

Bir süre sonra Nihad Muazzez’in yanına gitti ama onu bulamadı.Aklında intihar etme fikri yatıyordu çünkü dünyadan bıkmıştı.En sonunda ayaklarını bağlayarak kendini denize attı.Ama tekrar yaşamayı seçti.Denizden karaya çıktı ve doğru Kerim Beğ’i görmek için apartmana gitti.Ordanda Kerim ile beraber Kerim’in evine gittiler.Kerim ona güzel bir iş bulmuştu ve Muazzez’in onu aradıgını söylüyordu.Bunun üzerine ikisi beraber direk Muazzez’in yanına gittiler.

Muazzez ile Nihad barıştılar.Nihad Muazzez’i intihar etmek istediği yere götürdü ve ayagına bağladıgı kemeri ona gösterdi.Muazzez çok şaşırmıştı ama Nihad bunları gerçekten yapmıştı.İkisi birlikte ufka baktılar ve hayat onlar için yeni başlıyordu.

3.KİTABIN ANAFİKRİ:

İnsan ne kadar kötü duruma düşerse düşsün hayatından bezmemeli,aşkını.sevgisini kaybetmeyip sabretmelidir.

4.OLAYIN KAHRAMANLARI:

NİHAD:Çanakkale’de savaşmıs yirmialta yaşında dürüst ,hayatını kendıi emeğiyle kazanmaya çalışan romanın asıl kahramanıdır.

MUAZZEZ:Genç ve güzel ,iyi bir aile terbiyesi almış ,insanları seven ve onlara değer veren namuslu bir kızdır.

SENİHA HANIM:Bir kaç kez evlenip boşanmış en sonunda kendi gibi sahtekar biriyle evlenmiş,zeki, işten pazarlıklı bir kadın.

MAHİR BEY:Seniha’nın kocasıdır.Tüccardır ama gelirinin çogunu devleti soyarak karşılayan namussuz bir kişidir.

ALAADDIN BEY:Mebus ve ayrıca bir gazetenin sahibidir.Seniha’nın etkisinde kalan dalavereci bir şahıstır.

FAİK:Nihad’ın en yakın arkadaşıdır.İyi ve her zaman yardım sever biri olarak romanda görülür.

EMİNE HANIM.Faizci,sadece paraya deger veren , beş para etmez bir kadındır.

ŞÜKRİYE HANIM:Nihad’ın ev sahipliğini yapmış,ihtiyar ve oldukça iyi bir kadındır.



5.KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ:



Peyami Safa

(1899- 15 Haziran 1961): Yazar. İstanbul’da doğdu. Meşhur şair İsmail Safa’nın oğludur. Düzenli bir öğrenim göremedi. Kendi kendisini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezaretinde çalıştı. Öğretmenlik (1914-1918), gazetecilik (1918-1961) yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı. İstanbul’da öldü.

 
Üst