BEKARLIK SULTANLIK'MIDIR
Evlilikle ilgili herkesin bir fikri vardır. Kimine göre bekar olmak bir yaşam biçimidir, vazgeçilmezdir.
Bekarlığı savunan kişiler için evlilik düşüncesinin bile dayanılmaz geldiğini biliyorum. Ancak diğer taraftan birçok insanın hayali mutlu bir evliliğe sahip olmak, hayatın yüklerini birlikte omuzlamak, büyük bir aile olabilmektir. Evliliği seven ve hayatlarında aile isteyen insanlar ise, bekarlıktan elden geldiğince çabuk uzaklaşmaya bakarlar.
Hiç kimse gerçekte yalnızlığı sevmez. Hepimizin yalnız kalmak istediği zamanlar mutlaka vardır ama sürekli yalnızlık insanın ruhunu köreltir. Bilinçli olmasa bile hepimiz içten içe, yalnızlığımızı paylaşacak birilerini ararız. Bu bazen eş, bazen bir dost, bazen bir hayvan bile olabilir.
Bekarlık sultanlıktır, bu doğru, ancak tek kişilik bir ülkenin sultanlığıdır. Özgürlüğünü bırakmak istemeyen bekarların, arkasında durduğu sebep kimseye hesap vermeden karar alabilmektir. Bunun dezavantajı ise, o verilen kararların sonuçlarını da yalnız başına seçmek zorunda kalmaktır. İnsanın dostları, ailesi ve geniş bir sosyal çevresi olsa bile, iki kişinin özel paylaşımına sahip olan bir ilişki veya evlilikte olacak dayanışmayı elde etmeleri genellikle pek mümkün olmaz. Bekarlar bunu reddetseler bile, içten içe, bomboş bir evin kapısını anahtarla açmak zorunda kalmak, bir sızıdır. Üstelik eminim her yalnız insanın en az bir kere başına gelmiştir, bir gün yanınızda birine ihtiyaç duyarsınız ama aradığınız herkes, dostlarınız, aileniz, o anda başka bir yerde, başka bir şeyle meşguldürler. Çünkü onların kendi hayatları vardır. Onlar, sizinle “biz” değillerdir. Oysa bir hayat arkadaşıyla, adının ne olduğu önemli değil, ister eş olsun, ister yaşamınızı paylaştığınız bir sevgili; bu ikili aynı hayatı yaşarlar. O yüzden, kötü anlarda yanınızdadır çünkü o “biz”dir.
Evliler veya uzun süreli ilişki içindekiler ise bekarlığı özlerler. Onlara göre, bekarlık sultanlıktır. Özellikle birlikteliği uzun zamandır süren çiftler, kendilerini özgür dolaşan, kimseye hesap vermeden hayatını yaşayan, dışarıdan muhteşem görünen bekarların yerinde hayal ederler. Şimdiki akılları olsaydı evlenmeyeceklerini söyleyip dururlar. Ama eski bekarlık günlerine dönmeyi, eğer ilişkilerinde ciddi sorunlar veya baş edilmez olaylar yoksa tercih etmezler.
İşin doğrusu, ister bekar, ister evli olun, zaman zaman hayatınızla ilgili mutsuzluklarınız olacaktır. Kimsenin yaşamı sürekli mutluluk bulutları üstünde geçmiyor. Hepimiz bazen düşüp, bazen kalkıyoruz. Sanırım burada doğru bir dilekte bulunmak gerekiyor. Sizler için dileğim ve elbette kendim için de, hepimizin diğer yarımızı oluşturacak kişiyle karşılaşması, şanslı ve mutlu bir hayat sürmesidir.. Çünkü içinde aşk olmayan bir dünya bana bomboş geliyor.
Bence dünyada şu 3 şeye sahip olmak en büyük zenginliktir. Kalbinizi ısıtacak bir aşk, hiç yanınızdan ayrılmayacak şans ve mutlaka sağlık! Ben herkes adına bunu diliyorum, size ulaşırsa dualarım haber verin…
Candan Ünal
Yaşam Koçu-İlişki Danışmanı
Evlilikle ilgili herkesin bir fikri vardır. Kimine göre bekar olmak bir yaşam biçimidir, vazgeçilmezdir.
Bekarlığı savunan kişiler için evlilik düşüncesinin bile dayanılmaz geldiğini biliyorum. Ancak diğer taraftan birçok insanın hayali mutlu bir evliliğe sahip olmak, hayatın yüklerini birlikte omuzlamak, büyük bir aile olabilmektir. Evliliği seven ve hayatlarında aile isteyen insanlar ise, bekarlıktan elden geldiğince çabuk uzaklaşmaya bakarlar.
Hiç kimse gerçekte yalnızlığı sevmez. Hepimizin yalnız kalmak istediği zamanlar mutlaka vardır ama sürekli yalnızlık insanın ruhunu köreltir. Bilinçli olmasa bile hepimiz içten içe, yalnızlığımızı paylaşacak birilerini ararız. Bu bazen eş, bazen bir dost, bazen bir hayvan bile olabilir.
Bekarlık sultanlıktır, bu doğru, ancak tek kişilik bir ülkenin sultanlığıdır. Özgürlüğünü bırakmak istemeyen bekarların, arkasında durduğu sebep kimseye hesap vermeden karar alabilmektir. Bunun dezavantajı ise, o verilen kararların sonuçlarını da yalnız başına seçmek zorunda kalmaktır. İnsanın dostları, ailesi ve geniş bir sosyal çevresi olsa bile, iki kişinin özel paylaşımına sahip olan bir ilişki veya evlilikte olacak dayanışmayı elde etmeleri genellikle pek mümkün olmaz. Bekarlar bunu reddetseler bile, içten içe, bomboş bir evin kapısını anahtarla açmak zorunda kalmak, bir sızıdır. Üstelik eminim her yalnız insanın en az bir kere başına gelmiştir, bir gün yanınızda birine ihtiyaç duyarsınız ama aradığınız herkes, dostlarınız, aileniz, o anda başka bir yerde, başka bir şeyle meşguldürler. Çünkü onların kendi hayatları vardır. Onlar, sizinle “biz” değillerdir. Oysa bir hayat arkadaşıyla, adının ne olduğu önemli değil, ister eş olsun, ister yaşamınızı paylaştığınız bir sevgili; bu ikili aynı hayatı yaşarlar. O yüzden, kötü anlarda yanınızdadır çünkü o “biz”dir.
Evliler veya uzun süreli ilişki içindekiler ise bekarlığı özlerler. Onlara göre, bekarlık sultanlıktır. Özellikle birlikteliği uzun zamandır süren çiftler, kendilerini özgür dolaşan, kimseye hesap vermeden hayatını yaşayan, dışarıdan muhteşem görünen bekarların yerinde hayal ederler. Şimdiki akılları olsaydı evlenmeyeceklerini söyleyip dururlar. Ama eski bekarlık günlerine dönmeyi, eğer ilişkilerinde ciddi sorunlar veya baş edilmez olaylar yoksa tercih etmezler.
İşin doğrusu, ister bekar, ister evli olun, zaman zaman hayatınızla ilgili mutsuzluklarınız olacaktır. Kimsenin yaşamı sürekli mutluluk bulutları üstünde geçmiyor. Hepimiz bazen düşüp, bazen kalkıyoruz. Sanırım burada doğru bir dilekte bulunmak gerekiyor. Sizler için dileğim ve elbette kendim için de, hepimizin diğer yarımızı oluşturacak kişiyle karşılaşması, şanslı ve mutlu bir hayat sürmesidir.. Çünkü içinde aşk olmayan bir dünya bana bomboş geliyor.
Bence dünyada şu 3 şeye sahip olmak en büyük zenginliktir. Kalbinizi ısıtacak bir aşk, hiç yanınızdan ayrılmayacak şans ve mutlaka sağlık! Ben herkes adına bunu diliyorum, size ulaşırsa dualarım haber verin…
Candan Ünal
Yaşam Koçu-İlişki Danışmanı
