BAHTİYAR
Merhaba Bahtiyar...
Benimi bekliyorsun sen
Bu bayram ilk sen mi kutlamak istedin
Bayramımı..
Demek anladın kimsesizliğimi garipliğimi...
Ama oldumu ya şimdi..
Mecburmuydun ağlatmaya böyle beni
Ne bu telaşın dur koşma...
Bir araba çıkar şimdi .
Vefalım can dostum
Çiğnemesinler seni..
Elinden gelse arabanın kapısını açacaksın haa..
Dur atlama üstüme öyle deli deli,
Toza toprağa beleme beni
Azar işitiriz sabah sabah evdekilerden
Hem sen hem de ben..
Tamam peki darılma hemen
Hadi uzat patini...
Senin de kutlu olsun bayramın
Vefalı dostum benim, kıymet bilenim
Bakma öyle yüzüme , utanıp sıkılarak
Bu bayramda hem öksüz, hem yetimiz
Bildiğin gibi..
Biz biliriz senle birbirimizi
Sahi senin bir adında Garip'ti değil mi?
Desene tam bulmuşuz birbirimizi..
Seni bana bir gönderen var biliyorum ben seni
Bayramın kutlu olsun garip serseri
İyi ki varsın iyi ki geldin
Işıl ışıl gözlerin, yumuşacık tüylerin
O sessiz ,vefakar varlığınla
Hep böyle sev ve sevil emi...
Bir bayram sabahı Bayram namazı dönüşünde sokağa arabayı parkederken beni karşılayan, tam arabanın kapısının önünde oturarak inmemi bekleyen, ve hiç yapmadığı halde arka ayakları üzerine kalkarak bana sarılan ve adeta bayramımı kutlayan (ve beni ağlatan)sonrasında hoplayıp zıplayarak koşturan, benimle oyunlar oynayan, beni mutlu eden, bir adı Bahtiyar, çocukların taktığı isimle de bir adı Garip olan sokak köpegimize..
O aslında bir sokak köpeğinden ziyade, ilk önce benim, sonrasında tüm komşuların sevip sahiplendiği, bir asil can dostuydu. Bugün artık yaşamıyor ne yazık ki...
Orbey